ABD’nin finansal regülatörlerinden olan ABD Para Birimi Kontrol Ofisi (OCC), geçtiğimiz aylarda verdiği güzel habere bir yenisini ekledi. Coinbase CEO’sunun “artık kişisel kripto para cüzdanları OCC tarafından regüle edilecek” uyarısından sonra OCC yöneticisi Brian Brooks henüz böyle bir karar almadıklarını belirterek piyasayı sakinleştirmişti.
Bankalar Tarafından Stablecoin’lerin Kullanımı Resmen Yasallaştı!
OCC şimdi ise direkt olarak kripto para sektörünün belkemiklerinden birisi olan stabil kripto paraları içeren açıklama yayınladı. Değeri itibari paralara endeksli olan ve stablecoin olarak da bilinen söz konusu kripto paralar artık direkt olarak ABD’deki bankalar tarafından kullanılabilecek.
OCC açıklamasında sadece stabil kripto paraların değil aynı zamanda blockchain teknolojisinin de kullanılabileceği belirtildi. OCC’nin burada bankalara yaptığı uyarı ise kullanılan varlıkların “yasalara ve bankacılık kurallarına uygun olması” şeklinde ön plana çıkıyor. Eskiden kripto para sektöründe yöneticilik görevi yapan şimdiki OCC yöneticisi Brian Brooks, konu hakkında yaptığı açıklamada bu adımın sebeplerini ve hedeflerini duyurdu:
“OCC olarak buradaki hedefimiz kripto para sektörünün hızına hız katmak. Diğer ülkelerdeki hükümetler gerçek zamanlı ödeme sistemleri kurarken ABD gerçek zamanlı ödeme teknolojileri geliştirebilmek için bizim teknoloji sektörümüze ve yeniliklerimize güvendi.”
Brooks aslında bu ifade ile mevcut teknolojileri kullanarak gerçek zamanlı ödemelerin bu şekilde sağlanacağını belirtti. ABD’li bankaların blockchain ve stabil kripto para birimlerini kullanması, kripto para sektörü için ne anlama geliyor?
USDT ve USDC’yi Ne Bekliyor?
Tether (USDT) veya USD Coin (USDC) gibi önde gelen stabil kripto paraların bankalar tarafından kullanılması, kripto para sektörünün genel anlamda tanınmasına katkı sağlayabilir. Ancak her geçen gün yeni kurumların ve regülatörlerin kripto paralara yoğunlaşması, sektördeki regülasyonları da arttıracaktır. Regülasyonların ağırlığına ve gidişatına göre bu kararın iyi olup olmadığı da zamanla belli olabilir. Bu durumun New York Başsavcılığı Ofisi’nin Tether’e yönelik açtığı davayı nasıl değiştireceği de merak ediliyor.
