Altın ve gümüş gibi değerli metaller, son bir yıldır baskı altında kaldı.
Mart’ın ilk haftasında Rusya-Ukrayna çatışması ile beraber altının ons fiyatı 2.059 dolar seviyesine yükseldiğini gördük.
Yani, jeopolitik risk algısı ile yaşanan geçici bir yükselişti.
Sonrasında altının ons fiyatı, Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) para politikalarını satın almaya başladı ve 1.782 dolar seviyesine geriledi.
22 yıl aradan sonra Fed’in 50 baz puanlık faiz artışı, beraberinde Fed Başkanı Jerome Powell ve Fed üyelerinin şahin söylemleri, yıl sonuna kadar faiz artırımlarını devam ettirme politikaları gibi nedenler altın fiyatları üzerinde etkiyi artırdı.
Ancak 1.780-1.980 dolar aralığına sıkışan trendin normal bir trend olmadığını, bilerek ve isteyerek altın fiyatlarının baskılandığını düşünüyorum.
Çünkü özellikle 2022 yılı altın fiyatlarının en sevdiği bir yıl olarak karşımızda duruyor.
Bir yanda enflasyon, diğer yanda jeopolitik risklerin devam etmesi!
Altın fiyatlarının zirve yaptığı dönemler, jeopolitik risklerin ve enflasyonun yükseldiği dönemlerdir.
Şuan Rusya-Ukrayna çatışmasının ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, tüm ülkelerde 40 yıl zirvesini aşan bir enflasyon var.
Ortada da 1.850 dolar seviyesinde olan bir altın fiyatı.
Bu durumu şöyle değerlendiriyorum;
- Altın fiyatları aşırı değer kaybederse, tüm yatırımcılar altın gibi güvenli limanlara yönelir
- Altın fiyatları aşırı değer kazanırsa, enflasyon endişesi daha da artar ve panik havası oluşur
İki durum da merkez bankalarının işene gelmiyor.
Merkez bankaları şu an enflasyona odaklandığı, faiz artırımlarını sürdürdüğü, resesyonun yaşandığı bir süreçte tüm enstrümanları belli bir bant aralığında kontrolde tutuyor.
Bu durum diğer yatırım araçları içinde geçerli.
Borsa, dolar varlıkları, değerli metaller ve kripto paralara bakın;
Hiç sert kırılmalar görüyor musunuz?
Ne aşağı ne de yukarı kırılma var.
Hepsi belli bir bant aralığında kalmayı sürdürüyor.
Merkez bankaları piyasalara şu mesajı veriyor “Enflasyon ile mücadele ediyoruz, para piyasalarında manipülasyon, spekülasyon gibi havalara müsaade etmeyeceğiz. Zaman bize ayak uydurma zamanı” diye bir mesaj veriyor.
Piyasaları iyi takip eden yatırımcılar şunu merak ediyor “Nasıl olur da bu enflasyon ve savaş riskine rağmen bu altın yükselmez?”
İşte bu sorunun cevabı merkez bankalarının piyasaları yönlendirmesinde!
Altın fiyatlarının uzun süre baskı altında kalacağını tahmin etmiyorum.
Özellikle bu baskılanma sürecinin orta ve uzun vade için yatırımcısına güzel fırsatlar sunduğunu düşünüyorum.
Resesyon süreci devam ediyor, büyüme rakamları aşağı yönlü revize ediliyor, merkez bankaları çıkmaza girdi, Fed geç kaldı, enflasyon süreci yerini hiperenflasyona bırakacak, gıda krizi geliyor, jeopolitik riskler artmaya devam ediyor…
Dünyanın bunun gibi onlarca sorunu var.
Bu ortamda altın güvenli liman gömleğini giyer ve yoluna devam eder.
Kısa vade için (Fed toplantısına kadar) 1.780-1.880 dolar (Fed sonrası) 1.880-1.980 dolar aralığını takip edeceğim.
Haziran ayı Fed sonrası emtialar için boğa piyasası olacağını düşünüyorum.
Ancak yıl sonuna kadar altının ons fiyatı 2.150 dolar seviyesine yükselirse, benim için sürpriz olmaz.
Şuan altının ons fiyatının gerçek değeri 2.650 dolar seviyesidir. Altının diğer bir özelliği de fiziki olarak talep görmesi.
Malum düğün sezonu başladı.
Hindistan, Çin, Türkiye gibi ülkeler başta olmak üzere işlenmiş altın talebinde artış oluyor.
Teknoloji tarafında da fiziki talep artıyor. Altın iletken bir maden olduğundan teknolojinin gelişmesi, talebin artması anlamına geliyor.
Amerika Merkez Bankası (Fed), faiz artırımlarına devam edecek.
Burada bir sürpriz yok ve piyasalar bunu fiyatladı.
Ancak enflasyonun önlenememesi, resesyon ve stagflasyon sürecinde ne olacak?
Tabii ki altın güvenli liman olarak talep görür.
Toparlayacak olursam altın, benim nazarımda değerinin oldukça altında kalıyor ve bunu bir fırsat olarak görüyorum.
Türkiye’de gram altın, ons altına kıyasla daha şanslı.
Çünkü çift etkenli bir süreçte ilerliyor.
1- Dolar/TL kuru 2- Ons
Bu iki etkenden biri gram altının tarihten bu yana hep kurtarıcısı olmuştur.
Öyle bir şans ki gram altındaki, yıllardır en çok kazandıran yatırım aracı oldu.
Bu söylemimi rakamsal değerler ile şöyle destekleyebilirim.
Hangi yatırım aracı ne zaman ne kazandırdı?
Ensturmanın adı:
Gram altın
- Son 5 yılda %471,32
- Son 10 yılda %754,38
- Son 20 yılda %6,290.21
Bist 100
- Son 5 yılda %128,80
- Son 10 yılda %232,58
- Son 20 yılda %1,703.29
Euro/TL kuru
- Son 5 yılda %302.19
- Son 10 yılda %571.56
- Son 20 yılda %1,215.62
Dolar/TL kuru
- Son 5 yılda %273.77
- Son 10 yılda %676,42
- Son 20 yılda %908,11
Rakamlar ortada!
Gram altın, tarihten bugüne kadar yatırımcısına hiç kaybettirmemiş, aksine en çok kazandıran yatırım aracı olmuştur.
Yıllık dalgalanmalar mutlaka olur, olacaktır da.
Önemli olan fiyat değil, miktardır.
Yani, yatırımcılar yatırım araçlarındaki yıl içerisindeki dalgalanmalara değil, miktara odaklanmalı.
Yatırımcının görevi, miktarı artırmaktır.
2022 yılı ile alakalı altın yatırımcısıyla şöyle bir yol haritası belirledik;
2021 Aralık ayında yaşanan çöküşte alımlarımızı yaptık ve 1.450 lirayı beklemeye karar verdik.
Sonra alamayanlar, ihmal edenler veya eline yeni TL geçmiş olanlar ile Nisan ayında 900 liranın altında (880-900) lira aralığında final yaptık.
Hatta Nisan ayının adını “FİNAL” ayı koyduk.
Mayıs-Haziran-Temmuz aylarını 1.200 lirayı bekleme ayı olarak belirledik.
Pazartesi günü gram altın 1.000 lirayı aşarak 1.030 liraya yükseldi.
Ancak Türkiye’de her yıl korku ve panik ile alım yapanlar olduğundan onlara da “Şu an yüksek bir fiyatlama var, bu seviyeler Nisan’da alım yapanların satacağı seviyeler. Sn.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağı yeni paketi görmek gerek. Hem teknik bir düzeltme hem de paketin yansımalarını görmek gerek. Ondan sebep piyasa biraz otursun tekrar alım fırsatı yakalayabilirsiniz” dedim.
Bu düşüncem devam ediyor.
Gram altın, şuan dolar/TL kurundan destek gördüğünden yükseliyor.
Kısa vade için (1 ay) 950-1.050 lira aralığını takip edeceğim.
Yıl sonuna kadar 1.200 ve 1.450 lira seviyelerini test edebilir.
1 Ocak’ta 2022 yılı için öngörüm 1.450 lira olarak kamuoyuna açıklamıştım.
Bu öngörümde her hangi bir değişiklik yoktur.
Merkez bankaları her ne kadar enflasyon ile mücadele etse de, dünyada finans sisteminin tıkandığını gözlemliyorum.
Dolar, konuşulduğu kadar güçlü değil, sadece algı yapıyorlar.
Yukarıda rakamlar ile son 20 yılın getirisini belirttim.
Amerika, eskisi gibi kolay toparlayamayabilir.
Doları bir silah olarak kullandığından, ülkeler zamanla dolar talebini azaltacak.
Rezerv bir para ama altın, arkasında her hangi bir merkez bankası olmayan gerçek bir paradır.
Altın’ın değersiz olduğunu, rezerv bir para olmadığını düşünenler, şu soruya cevap vermeli “En çok altın rezervi neden 8.133 ton ile ABD’de?”
Yer altından yer üzerine çıkan altın miktarı sadece 3 tane olimpik havuzu dolduruyor, başka yok.
Bilim insanları, yer altında en fazla 2050 yılına kadar altın rezervi olduğunu rapor ediyorlar!
Yatırımcılara son sözüm şu;
“Altın yükselişine daha yeni başladı. Satmak için acele etmeyin. Satan eski fiyatlardan yerine koyamıyor. 2022 yılına 775 liradan başlayan gram altın bugün 1.030 lira. 5 ayda gramında 255 lira artmış. Bu ciddi bir getiri. Mayıs’tan itibaren 900’ün altında bir gram altın imkansız hale gelirken yakında 1.000 liranın altında gram altın imkansız olabilir”
Yorumları Göster (1)
👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏