Analistlere göre, Ethereum’un mainnet altyapısında giderek artan sınırlamalar kullanıcıları, geliştiricileri ve sermayeyi Katman 2 çözümlerine ve Solana gibi alternatif blok zincirlerine yönlendiriyor.
Analistler, daha ölçeklenebilir ve daha hızlı blok zinciri ağlarına olan talep arttıkça, kullanıcıların faaliyetlerini yürütmek için yeni ortamlar aradıklarını söylüyor.
Zeta Markets kurucu ortağı Anmol Singh, yaptığı açıklamasında “Ethereum’daki Katman 2’ler, altta yatan altyapının kullanıcıları, işlemleri ve verileri idare etmek için yeterli olmamasının bir sonucudur. Kullanıcılar ve sermaye, zorunluluktan dolayı Katman 2’lere ve diğer Katman 1’lere göç ediyor” dedi.
QuarkChain ve EthStorage’ın kurucusu Qi Zhou’ya göre, Ethereum üzerinde Arbitrum, Optimism ve zkSync gibi Katman 2 ağlarının genişlemesi ölçeklenebilirlik çözümleri sunuyor ancak likidite parçalanması gibi zorluklara da yol açtı. Zhou, her bir Katman 2 ağının izole likidite havuzlarıyla çalıştığını, bunun da likiditeyi dağıtabileceğini ve ağlar arasında varlık köprüsü kuran kullanıcılar için sorunları artırabileceğini belirtti:
“Kullanıcıların genellikle Katman 2’ler arasında varlıklar arasında köprü kurması gerekir, bu da sorunları ve işlem maliyetlerini artırır. Bu dağılım likiditeyi seyrelterek tek bir ekosistemde derin likidite havuzlarına ulaşmayı zorlaştırabilir. Likidite seyreldiğinde, daha düşük piyasa verimliliği, artan slipaj ve daha büyük işlemler için daha yüksek ücretler riski ortaya çıkar.”
Bu sorunları ele almak için Zhou, çapraz Katman 2 protokolleri, rollup’tan rollup’a transferler ve varlıkları farklı Katman 2’ler arasında sorunsuz bir şekilde bağlamayı amaçlayan paylaşılan likidite merkezleri gibi gelişmekte olan çözümlere işaret etti. “Ölçeklenebilirlik, likidite yoğunluğu ve kullanıcı deneyimi arasında bir denge sağlamak, Ethereum Katman 2’lerin benimsenmesini ve faydasını en üst düzeye çıkarmak için çok önemli olacaktır” diye ekledi.
Ethereum parçalanmayla boğuşurken, Zeta Markets’tan Singh, Solana’nın temel DeFi faaliyetlerini büyük ölçekte gerçekleştirebilen “monolitik” mimarisini ön plana çıkardı. Singh, “Solana’nın verimliliği ve düşük gecikme süresi, işlemleri işlemesine ve likiditeyi tek bir katman içinde korumasına olanak tanıyor” diyerek verimliliğine dikkat çekti.
Ekim ayında yayınlanan a16z State of Crypto Report’ta Solana’nın aylık aktif adres sayısının Ethereum’un 57 milyonuna kıyasla yaklaşık 100 milyona ulaştığını ve bunun da Solana’ya katılımın daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti. Singh bu büyümeyi pump.fun gibi yeni uygulamalara, daos.fun gibi platforma yeni girenlere ve Solana’nın güçlü temellere sahip ölçeklenebilir bir ekosistem oluşturma becerisine bağladı.
Singh ayrıca Toplam Kilitli Değer (TVL) metriklerindeki son trendlere de dikkat çekti. Ethereum’un TVL’si Haziran ayının başından bu yana yaklaşık 20 milyar dolar düşerek önemli ölçüde azalırken, Solana’nın TVL’si aynı dönemde 4.8 milyar dolardan 6.3 milyar dolara yükseldi.
Singh, “Piyasa değerine göre ilk on memecoin’den dördü, Dogwifhat, Bonk, Popcat ve Mew, son zamanlarda Solana’da ortaya çıktı ve bu da Ethereum’a kıyasla Solana’da yeni fırsatların giderek arttığını gösteriyor” diye ekledi. Memecoin’lerin bu döngüde bireysel yatırımcı talebini yönlendirdiğini ve bunun da kullanıcı katılımı ve pazar dinamiklerinde daha geniş bir değişime işaret ettiğini belirtti.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
