Bitfinex Türev Ürünler Başkanı Jag Kooner’a göre, kripto para türev piyasası Mayıs ayı sonuna kadar spot Ethereum (ETH) ETF’sinin onaylanacağı beklentisiyle hareketleniyor.
Yatırımcılar ETH opsiyon sözleşmelerini, varlık yöneticileri VanEck ve Ark/21Shares tarafından ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na sunulan spot Ethereum ETF başvuruları için nihai onay karar tarihi olan 23 Mayıs son tarihini göz önünde bulundurarak ayarlıyor.
Kooner Mart, Nisan ve Mayıs ayları için uzun vadeli opsiyonların alım tarafı açık pozisyonlarında gözle görülür bir artış olduğunu vurguladı. Kooner, “Bu artış esas olarak geçtiğimiz hafta gerçekleşti ve şu anda satım-alım (put-call) oranı 0.31 ile long tarafına doğru büyük ölçüde eğimli” diye ekledi.
Satım-alım opsiyon oranının birin altında olması, alım hacminin satım hacmini aştığını gösterir ve piyasadaki yükseliş eğilimine işaret eder.
Bununla birlikte Kooner, diğer kaynakların şu anda traderların daha temkinli bir yaklaşım benimsediğini öne sürdüğünü ve spot Ethereum ETF onayının 2025 veya 2026’ya kadar gerçekleşmeyebileceğini tahmin ettiğini de belirtti. “ETH’nin bir menkul kıymet ya da emtia olarak kategorize edilmesi, bu tahminleri ve türev piyasasının tepkisini etkileyen önemli bir faktör” diye ekledi.
Kooner, Şubat ayının hafta ve ay sonu vade tarihlerinin ETH için maksimum zarar fiyatının yaklaşık 2.300 dolar olduğunu, strike fiyatına göre en yüksek açık pozisyonun ise 2.400 – 2.450 dolar civarında olduğunu gösteren türev verilerine atıfta bulundu. Kooner, “Nisan sonu ve daha uzun vade tarihleri için, maksimum zarar fiyatı 2.400 dolar civarında daha yüksek ve orada da ağır bir alım tarafı eğilimi var, strike fiyatına göre en yüksek açık pozisyon 2.900 dolar civarında” diye ekledi.
Bununla birlikte, Mart ayında ETH opsiyonları açık pozisyonlarında bir anormallik söz konusu. Kooner, durumu şöyle açıkladı:
“Mart ayında yaklaşık 2.000 dolarlık bir maksimum zarar fiyatı var ve açık pozisyonlar 2.000 – 3.000 dolar arasında oldukça dağılmış durumda. Bu da traderların kısa ve uzun vadeli büyüme üzerine spekülasyon yaptığı ancak yakın vadede daha temkinli bir yaklaşım benimsediği anlamına geliyor. Bu durum, FED’in Mayıs 2024’ten önce faiz indirimi olasılığını değerlendirmediğine dair son açıklamalarından büyük ölçüde etkilenmiş olabilir.”
*Yatırım tavsiyesi değildir.
