Şubat ayında Bitcoin hedefini yenileyen ve yükselten usta analist Peter Brandt, BTC’nin Eylül 2025’e kadar 200.000 dolara kadar yükseleceğini öngördüğünü belirtmişti.
Bitcoin’in devam eden boğa piyasasında daha da yükseleceğini ve önceki tahmini olan 120.000 dolarlık hedefini yükselten Brandt, BTC’nin 2025 yılında 200.000 dolarda zirveye ulaşmasını bekliyordu.
Ancak başarılı analist, bu tahminini değiştirerek Bitcoin boğa piyasasının son ATH seviyesi olan 73.000 doların üzerinde sona ermiş olabileceğini iddia etti.
Coindesk’in haberine göre, BTC’nin tarihsel verilere göre, 73.000 doların üzerinde zirveye ulaşmış olabileceğini belirten Brandt, bu tahminini “üstel bozulma” adı verilen teoriye dayandırdı.
Yakın bir tarihte yayınladığı blog yazısında üstel bozulma teorisine göre, BTC’de birbirini takip eden her döngünün, önceki döngünün en yüksek seviyesinin yalnızca %20’si üstünde bir tepe fiyatına sahip olduğunu belirterek BTC’nin 73.000 doların üzerinde zirve yapmış olabileceğini ve verilerin son üç döngüde bu durumu doğruladığını belirtti.
“Bitcoin bu döngüde zirveye ulaşmış ya da çok yaklaşmış olabilir. Bitcoin tarihsel olarak yaklaşık 4 yıllık bir boğa/ayı döngüsü içerisinde işlem görüyor ve bu genellikle halving olaylarıyla ilişkilendiriliyor. İlk boğa döngüsünden bu yana üç büyük boğa piyasası döngüsü yaşandı ve her döngü ATH seviyesi açısından öncekinden %80 daha az güçlü oldu.
Eğer %80’lik düşüş istatistiksel sabiti doğruysa, Bitcoin’in 14 Mart 2024’teki 73.835 dolarlık ATH seviyesi, tarihsel Üstel Çürüme ile tutarlı rekor bir fiyata çoktan ulaştı.
Yani eğer üstel bozulma teorisi bir rehber ise boğa piyasası bitmiş olabilir.”
Ancak Brandt üstel bozulma teorisine rağmen yükselişin devam etme ihtimalinin de bulunduğunu belirterek yarılanmanın BTC fiyatının yükselişini desteklediğini hatırlattı. Analist “Yarılanmayı esas alan döngü teorisine göre ise Bitcoin mevcut boğa eğiliminde 2025 yazının sonu/sonbaharının başında 140.000 ila 160.000 dolar aralığında bir zirveye ulaşabilir.” dedi.
Peter Brandt son olarak tarihsel verilerin gelecekte yaşanacakları garanti etmediğini sadece bir tahminden öteye gidemeyeceğini de ekledi.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
