Kripto para borsası FTX’in batmasıyla birlikte borsaların kullanıcılarının varlıklarını gerçekten tutup tutmadığı sorgulanmaya başlamıştı. Konuyla ilgili Binance attığı ilk büyük adımı hayata geçirdiğini duyurdu.
Şirketin açıklamasına göre merakla beklenen Proof of Reserves (Rezerv Kanıtı) hayata geçti.
Binance, Rezerv Kanıtı Uygulamasını Başlattı ve Şirketin Rezervlerini Açıkladı
BTC (Bitcoin) ile başlamak üzere, her kullanıcı Binance üzerinde sahip olduğu varlıkları bir Merkle ağacı kullanarak doğrulayabilir.
Şirket yaptığı resmi açıklamasında şunları yazdı:
“Şeffaflık taahhüdümüzü özetleyen son duyurumuzun ardından Binance, kullanıcı fonları üzerinde şeffaflık sağlama çabamızın bir sonraki adımı olan Proof of Reserves (PoR) Sistemini piyasaya sürüyor.”
Bununla birlikte kripto para borsası, rezerv oranının şu anda %101 olduğunu gösteren bir tablo da paylaştı. Borsanın açıklamasına göre şirketin zincir üzerinde 582.485 Bitcoin’i bulunuyor. Şirketin müşterilerinin toplam varlık miktarı ise 575.742 BTC olarak belirlendi.
Merkle Ağacı, büyük miktarda verinin tek bir karmada birleştirilmesini sağlayan bir kriptografik araçtır. Merkle Kökü olarak adlandırılan bu tek hash, girilen tüm verileri “özetleyen” bir kriptografik mühür görevi görür. Ayrıca, Merkle Ağaçları kullanıcılara belirli bir “mühürlü” veri kümesine dahil edilen belirli içerikleri doğrulama olanağı verir.
Binance, Proof of Reserves sistemi ile ilgili şu detayları vermişti:
“Proof of Reserves dediğimizde, özellikle kullanıcılar için sakladığımız varlıklardan bahsediyoruz. Bu da Binance’in tüm kullanıcı varlıklarını 1:1 oranında karşılayan fonlara ve bazı rezervlere sahip olduğunu kanıtladığımız anlamına gelir.
Bir kullanıcı bir Bitcoin yatırdığında, müşteri fonlarının tamamen desteklendiğinden emin olmak için şirketin rezervleri en az bir Bitcoin artar. Bunun, Binance’in tamamen ayrı bir ledger üzerinde tutulan kurumsal varlıklarını içermediğini unutmamak önemlidir.
Topluluğumuza olan bağlılığımız her zaman olduğu gibi devam ediyor.
Bunun gerçek anlamda anlamı, şirketin tüm kullanıcı varlıklarını 1:1 (ve bazı rezervleri) tutması, sermaye yapımızda sıfır borcumuz olması ve olağanüstü durumlar için bir acil durum fonumuz (SAFU fonu) olmasını sağlamış olmamızdır.”
*Yatırım tavsiyesi değildir.