Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), 2020 yılının son günlerine damga vurdu. Ripple’a yönelik açılan dava ile kripto dünyasında yeni bir FUD’a (Korku, Kararsızlık ve Şüphe) neden olan SEC, diğer kripto paraları da hedef alacak mı sorusu, bugünlerde cevabı araştırılan soruların başında geliyor.
Stabilcoinlere Düzenleme Yapılacağı Sinyali Geldi
Kısa süre önce, Trump’ın finansal piyasalar çalışma grubunun, stabilcoinlerin tüm yönleriyle finansal sistem içerisindeki düzenleyici hükümlere tabi olması gerektiğine ilişkin rapor yayınladığını duyurmuştuk.
Raporda stabilcoinlerin “uluslararası parasal istikrar” için bir tehdit olarak görülmesi ve fiat para birimlerine olan güveni zayıflatmaması için stabilcoinlerle ilgili harekete geçilmesinin önerilmesi üzerine, SEC’in sıradaki hedefi stabilcoinler olabilir mi sorusu akıllara geldi.
Böyle bir durumda, pazarın %75’ini elinde tutan ve en çok kullanılan stabilcoin olan Tether’in bu durumdan en çok zarar stabilcoin olacağı yorumları yapıldı.
Bitfinex ve Tether’dan “Biz Zaten Regüleyiz” Açıklaması
Bu konuda kripto para borsası Bitfinex CTO’su Paolo Ardoino’dan yatırımcıları rahatlatacak açıklamalar geldi.
Öncelikle analiz şirketi CryptoQuant CEO’su Ki Young Ju’nun, “SEC’in bir sonraki hedefi Tether ise, bu boğa koşusu için çok çok kötü olacak, çünkü bu piyasa fazlasıyla Tether’e bağlı.” twitine yanıt veren Ardoino, Tether’in FinCEN altında kayıtlı olduğunu ve düzenlendiğini ifade ederek, Tether ile ilgili ortaya atılan iddiaların sadece FUD’un bir parçası olduğunu ve bunun kimin yararına olacağının sorgulanması gerektiğini hatırlattı.
Tether’a yönelik şüphelerle ilgili twitler atan Tether ise, resmi kurumlar ve kanun koyucularla işbirliği içerisinde çalıştıklarını, resmi prosedürleri sonuna kadar uyguladıklarını ve karşılıksız para basmadıklarını ifade eden twitler attı.
Bazı uzmanlar, Paolo Ardoino ve Tether’ın twitlerinin doğruluk payı olsa da, SEC ile karşı karşıya gelmesini engellemeyeceği görüşünde.
Zira bir coinin KYC/AML protokollerine bağlılığıyla, ABD menkul kıymet yasalarına bağlılığı arasında büyük fark var. Uzmanlara göre, Ardoino’nun bahsettiği FinCEN kayıtları, menkul kıymetler yasasına muhalif hareket edilip edilmediğinin göstergesi olamaz. SEC Ripple gibi, Tether’in de, menkul kıymet olduğuna ve usulsüz satışının yapıldığına karar verebilir. Bu durumda Tether’e yönelik açılacak dava tüm piyasayı etkileyecektir.
Tether ile İlgili Devam Eden Dava ve Soruşturmalar Var
2018 yılında, Tether’ın karşılıksız para basmasına ilişkin Mahkeme kararıyla yapılan incelemede, karşılıksız para bastığına ilişkin delil elde edilememişti.
Ancak 2019 yılında benzer iddialarla Tether’e bir dizi dava açıldı. Özelikle karşılıksız para basarak, Bitcoin fiyatını manipüle ettiği iddia edilen şirket, iddiaları kabul etmiyor. 2019 yılında New York Başsavcılığı tarafından Tether’a yönelik yürütülen soruşturmada, Tether ve kardeş şirketi Bitfinex’in kayıtsız menkul kıymet satmak ile suçlandığı biliniyor. Bu dava ve soruşturmalar hala devam ederken, SEC kanadından Tether’e yeni bir dava açılır mı sorusu kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Kripto dünyasının tanınan avukatlarından Jake Chervinsky’e göre SEC’in öncelikli hedef listesinde Tether yer almıyor. Avukata göre stabilcoinlerin menkul kıymet olarak kabul edilmesi pek olası değil. Böyle bir durum olsa dahi stabilcoinler bu listenin en altında yer alıyor.