Çin ya da Çin Halk Cumhuriyeti, başkenti Pekin olan ülkede demokratik seçimler yapılıyor ve ülkenin 1.6 milyar dolayında olan nüfusu, dünyanın en büyük 2. ekonomisi olması ve tek başına kendisini savunabilecek nükleer füzelere ve güçlü füzelere sahip olması ülkenin elinde hem ekonomik, hem savunmanın çok iyi olduğunu gösteriyor.
Bir kayıp, bir fayda olarak nüfus fazlalığı dolayısı ile hiç silahı olmasa da insanlarını Türkiye Rusya veya farklı bir ülkeye silahsız yollaması durumunda bile savaşı kazanabilecek olan Çin, nüfusunun çok fazla olmasından dolayı ücretsiz olarak en fazla 2 çocuğa kadar izin veriyor (henüz geçerli olmadığı biliniyor, 2 çocuk ve daha fazlası olursa aile Pekin yönetimine devletin kasasına girmesi için para ödemek zorunda kalıyor) ülke nüfusunun daha fazla artmaması için çaba gösteren Pekin yönetimi bu konuda ne kadar başarılı oluyor nüfus rakamlarından ortada.
Pekin, ekonomik olarak çok güçlü ve trilyonlarca dolar değere sahip bir ülkeyi yönettiğinin farkında olan ve ABD’ye karşı üretimi elinde tutmak ve dünyanın üretim merkezi olmayı sürdürmek için her türlü imkanı değerlendiriyor ve elindeki savunma gücünden dolayı ABD yönetimi ülkeye sadece ekonomik ve bazı savunma alanında yaptırımlar uygulayabilir ancak ülkeye savaş açılması durumunda sonucunun çok ağır olabilecek olduğunu biliyor. Pekin bu tavrı ile ABD’den sürekli olarak olumsuz yaptırımlara maruz kalma kararları altında ezilirken, aynı zamanda kendi uyguladığı yaptırımlar ile de dünyanın en büyük güçleri arasında 2. sırada olduğunu, dünyanın en büyük savunma gücü sıralamasında 2. sırada olan Rusya’ya karşı çok büyük avantaj sahibi olduklarını hissettirmeyi başarıyor.
Pekin yönetiminin vatandaşlarına sunduğu ekonomik imkanlar yeterli olmadığından ülkede halkın büyük bir bölümü Pekin tarafından doğru ekonomi politikası olmadığını, yeterince iyi olmayan ekonomi politikasından dolayı trilyonlarca dolarlık değere sahip olan Çin’in haklarından iyi yararlandırılmadıklarını ve ülkede yeni yönetimin gelmesi konusunda bazı tepkiler gösteriyor. Çin dünyada ekonomisi en iyi düzenleyen ve Asya bölgesinde dünyanın en büyük 4. ekonomisi olan Japonya’ya karşı da mücadele ederek, trilyonlarca dolar değerindeki değerini sürekli olarak yükseltme politikası yürütüyor. Ülke, ekonomisini büyütürken vatandaşlarının ekonomisinin de ülke ekonomisinden çok daha düşük düzeyde büyümesine sebep olarak, ekonomik gelişmelerde vatandaşlarına yeterince iyi pay harcamamakta ısrarlı.
Kripto paralara karşı sert!
Çin, kripto para birimlerinin geleceğinin iyi olmayacak olduğunu, gerekli görülmesi durumunda milyarlarca dolarlık kripto paraların ülkede engellenebilecek olduğunu bugünden hissetmeye imkan tanıyan yasal kararlar alıyor ve aldığı bu yasal kararlar ile birlikte ülke ekonomisinin kripto paralardan zarar görmesine izin vermeyecek olduğunu düşünüyor.
Pekin, kripto paraların sadece ülke ekonomisine değil, vatandaşlarının ekonomisine de zarar verme gücü olduğunu, vatandaşlarının doğal hakkı olarak istediği gibi yatırımlar yapabilecek olmalarına rağmen, bu nedenle kayıplar yaşamalarına müsade etmeme politikasını düşünüyor. Kısa ve uzun vadede ülkede kripto para sektöründe bazı yasaklar uygulandı ve uygulanan bu yasaklar sırasında Pekin yönetimi trilyonlarca dolarlık değerine rağmen, milyarlarca dolarlık kripto para sektörü ile ilgilenmeyi ve sert yasaklar uygulamaya karar verdi.
Ülkede, kripto para borsalarının vatandaşların ne işlem yaptığı, ne zaman ve ne kadarlık tutarda işlem yaptıklarını bilmesi konusunda çalışmalar yürüten Pekin yönetimi, sadece tek bir vatandaşın bile kripto para borsaları aracılığı ile kötü işlem yapması, terör örgütlerini finanse etmesi durumunda krizler yaşanabilecek olduğunu düşünerek, kripto para borsalarını belirli aralıklarla uyarıyor.
Rakiplerine karşı önlem alıyor
Rakiplerine karşı bazı önlemler alıyor ve bu önlemler arasında kripto para borsalarının kendi kararlarına uydukları kadar, vatandaşlarının kripto paralara çok fazla yanaşmamasını istiyor.