ABD, Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Asya ülkeleri ve geride kalan tüm ülkeler ayakta. Corona virüse karşı maske, dezenfektan ve diğer temizlik ürünlerinin stoğu yetişmezken, Türkiye’de alınan önlemlerin bile vaka sayısını durdurmakta yeterli olmadığı görülüyor. Tüm dünyada yapılan açıklamalar halkı tedirgin etmekle kalmıyor, aynı zamanda birçok insanın yatırımlarını çekmesine, borsalardan çıkmalarına ve buna bağlı olarak ciddi bir ekonomik krizi tetiklemeye sebep oluyor.
ABD’den ve Almanya’dan yapılan açıklamalarda virüse karşı herhangi bir aşının henüz bulunmadığı, ancak bu konuda ilaç şirketlerinin çalışmalarına devam ettikleri bildiriliyor. Yine de virüsün tedavisinin bulunmasının çok daha zor olabileceği, önleyici aşının bulunmasının ise daha kısa sürebileceği iddiaları gündemde dolaşıyor.
Washington yönetimi, bugüne kadar kısa süre içerisinde piyasaya 5 trilyon dolardan fazla destek sağladı. Buna rağmen dünya ekonomisinde ciddi bir düşüş yaşanmaya devam ederken, borsalar bugün bir süreliğine hizmet vermedi. Gram altın 300 lira sınırına dayanırken, ONS altında ise 1.450 dolar seviyesine kadar düşüş yaşandı.
FED yönetimi krize karşı aldığı önlemler ile etkili olamazken, ABD’nin önlemlerinin bile yetersiz kalması ‘dünya ekonomisi çökecek mi?’ tartışmalarını beraberinde getirdi.
Kriz kapıda değil, neredeyse geldi
Birçok ülke ekonomik olarak onlarca yıl etkisini çekecek olduğu kararlar vermek zorunda kaldı. ABD yönetimi kasasında yer alan trilyonlarca dolar sayesinde ekonomik olarak krizden en az etkilenen ülke yönetimi olurken, buna rağmen ABD borsalarında yaşanan değer kayıpları rekor üzerine rekor kırdı. ABD’nin olası bir durumda kasasında yer alan paranın çok fazla olması, hükümetin trilyonlarca doları kontrol ediyor olmasından dolayı corona virüsüne karşı en az zarar yaşayacak ülke olduğu tahmin ediliyor. Şimdilik…
Lübnan ekonomik kriz ilan ederken, İtalya gibi ülkelerde ise üretimin kısmen durdurulmasına bağlı olarak ülkenin yıl sonunda ciddi şekilde bütçe açığı vereceğini düşünüyor.
Krizin artık birçok ülke için kapıya dayanmaktan öteye geçtiği, bu nedenle ise ciddi ekonomik problemlerin meydana gelecek olduğundan söz edenlerin sayısında artışlar yaşanıyor.
Kripto para almanın doğru zamanı mı?
Kripto para birimleri ise bu dönemde ciddi değer kaybetmeye devam ediyorlar. Tüm yatırım araçlarında değer kaybı yaşanırken, tek değer kaybetmeyen yatırım aracı olan döviz kuru ise sürekli olarak yükseliyor. Döviz yatırımları dolar kuru ve diğer para birimlerinin değer kazandığı bir ortamda hem nakit olması, hem de en güvenilir varlık olmasından dolayı likite ilgi gösterirken, altın, kripto para, borsa ise güvenilir yatırım olarak görülmemeye başladı.
ABD ve diğer ülkelerde altına ve borsalara ilgi azalırken, nakit paraya ise ilgi artıyor. Özellikle bu dönemde dolar kuruna ve yerel para birimlerine ciddi oranda ilgi artışı gözlemlenirken, yatırımcılar en güvenmedikleri varlıklar arasına hemen kullanamayacak ve satamayacak oldukları altın ve borsa hisseleri gibi yatırımları ekliyorlar.
İnsanlar her türlü varlığın gerileme yaşadığı bu günlerde “neye yatırım yapsak?” diye düşünürken Bitcoin bu süreçte en büyük sınavını vermeye hazırlanıyor. FED’in para basma politikalarının enflasyonu ciddi şekilde yükseleceği ifade edilirken; ekonomik krize ve enflasyona karşı olması ve arzının kısıtlı olması sebebiyle Bitcoin’e olan ilginin günden güne artacağı tahmin ediliyor.
Özellikle daha önce de belirttiğimiz gibi bu süreçte fiyatın 6.000 ve özellikle 8.000 doları geçmesi bütün dünyanın gözünü BTC’ye çevirebilir ve ciddi FOMO etkisini tetikleyerek fiyatın zirve yapmasını sağlayabilir.
Ancak tabii bu dönemde her türlü düşüşe hazır olmak gerektiği de unutulmamalı…