ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Bitcoin‘den sonra spot Ethereum ETF’lerine de onay vererek ETH’nin de bir menkul kıymet olmadığına karar vermiş oldu.
Ancak Prometheum Capital Ethereum’un bir menkul kıymet olduğunu iddia ederek ETH saklama hizmetleri vermeye devam ediyor.
Bu durum ABD Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi üyelerinin de dikkatini çekti ve SEC ve Finansal Endüstri Düzenleme Kurumu’nun (FINRA)’yı Prometheum Capital’in ETH saklama hizmetleri konusunda sorguladı.
Buna göre ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nin dört Cumhuriyetçi üyesi John Rose, French Hill, Dusty Johnson ve William R. Timmons IV, Prometheum Capital’in Ethereum saklama hizmetlerine devam etmesiyle ilgili endişelerini dile getirdi.
Bu noktada SEC Başkanı Gary Gensler ve FINRA Başkanı Robert Cook‘a yazdıkları mektupta, SEC’in Ethereum’un menkul kıymet olmadığını belirttiğini hatırlattılar.
Ancak buna rağmen, Prometheum’un Ethereum’u menkul kıymet olarak tanımlayıp, Mayıs ayında Ethereum için saklama hizmetlerini başlatmalarının kafa karıştırıcı bir durum yarattığını vurguladılar.
Prometheum’un, SEC tarafından menkul kıymet olarak sınıflandırılmayan Ethereum için hizmet sunmaması gerektiğini savunan temsilciler şunları söyledi:
“FINRA, yalnızca menkul kıymetlerin saklanmasına onay veren bir kurumdur ve Prometheum’a yalnızca menkul kıymetlerin saklama hizmetleri için özel amaçlı aracı kurum (SPBD) olarak onay verilmiştir.
Buna karşılık SEC de ETH’nin menkul kıymet olmadığını belirtmiştir.
Tüm bunlar karşısında Prometheum’un SEC ve FINRA kurallarına uygun şekilde Ethereum için bir menkul kıymet olarak nasıl saklama hizmeti sunabildiğini ve SEC ile FINRA’nın Prometheum’un ETH’yi halka menkul kıymet olarak sunmasına neden izin vermeye devam ettiğini anlamak zor.”
Temsilciler, Prometheum’un Ethereum açıklamalarının ve eylemlerinin şaşırtıcı olduğunu belirterek piyasada karışıklığa yol açtığını ifade etti.
SEC ve FINRA’nın da bu konuda sessiz kalmalarının, ETH ve piyasa için durumu daha da karmaşıklaştırdığını ve belirsizliği artırdığını belirten temsilciler, piyasa ve tüketiciler için potansiyel riskler oluşturduğunu söyledi.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
