21. yüzyılın belki de en büyük gelişmelerinden biri kripto paraların hayatımıza girmesiyle yaşandı. Değişen dünya dengesinin, pandeminin ve teknoloji kaynaklı altyapıların farklı bir forma bürünmesiyle öne çıkan dijitalleşme yarışı tüm hızıyla sürüyor.
Çin’in merkez bankası dijital para birimi çıkarma konusunda öncü olduğu CBDC yarışı ise işin başka bir boyutu. FED söz konusu yarışta önemli olanın ilk olmak değil, sağlam adımlarla ilerlemek olduğunu söylüyor.
Diğer tarafta ise dünya devi ülkelerin bir adım gerisinde olan daha küçük ölçekli El Salvador Bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul ederek işi apayrı bir boyuta taşımış oldu.
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen ABD ve Avrupa’nın aksine dijitalleşme konusunda geri planda kalan Asya’nın gecikmiş dijitalleşmesini kripto çağında bölgenin avantajı olarak görenler de var.
Kurumsal gözetimci Fireblocks şirketinin CEO’su Michael Shaulov, söz konusu gecikmeyi Asya ülkeleri açısından bir avantaj olarak görenlerden.
Shaulov’a göre Asya kurumları bazı açılardan bakıldığında daha modern bir altyapıya sahipler çünkü belli bir noktaya kadar dijitalleşme yolculuklarına sonradan başladılar.
Bu sebeple de kullandıkları teknoloji ABD ve Avrupa’da kullanılan IBM altyapısı gibi 30 40 yıllık altyapılara oranla bulut tabanlı ve benzeri yeni nesil platformlara sahip durumda. Yani yarışa sonradan dahil olmuş olmak Asya bankalarını daha dijital hale getirmiş durumda.
Öte yandan dijital para sektörüne ilk giren devletler bu alanın bilinmezliği göz önünde bulundurulduğunda sayısız zorluk ve riskle karşı karşıya kalmış durumdalar. Bu da onlar için önemli bir dezavantaj anlamına geliyor.