Japonya’da 80’den fazla banka, JPMorgan’ın blokzinciri ödeme platformu Interbank Bilgi Ağı’na (IIN) katılacak.
JPMorgan İcra Direktörü Daizaburo Sanai, bugün gerçekleştirdiği bir röportajında, ağda dünya genelinde 360’dan fazla bankanın bulunduğunu belirtti. Sanai, IIN’in Japon bankalarının kara para aklama riskleri ile mücadele etmelerine yardımcı olabileceği ve ağın nakit alıcıların taranmasını “daha hızlı ve verimli” bir şekilde gerçekleştirdiğini de ekledi.
Japon bankaları, 2014’te Finansal Eylem Görev Gücü’nün (FATF) ülkede eksiklikler bulmasından bu yana kara para aklamayı önlemek için baskı altında tutuluyor. Geçen ay, FATF’in Japonya’daki en son incelemeyi bitirdiği ve sonuçları gelecek yıl açıklamayı planladığını bildirildi.
Tokyo merkezli Sumitomo Mitsui Trust Bank, IIN’e katılma mektubu imzalayan bankalardan birisi olarak yer alıyor. Sumitomo’daki bir hazine operasyon memuru Takashi Endo, IIN’in bankalar arasındaki soruşturmaların yol açtığı gecikmeleri en aza indirgemeye ve kara para aklama ile mücadele etmenin etkili bir yolu olan kanun uygulayıcı makamlarla hızlı işbirliğinin sağlanmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
JPMorgan ilk kez 2017 yılında IIN ağını başlattı. Üye bankaların JPMorgan’ın yerel blokzinciri platformu Quorum’da uluslararası ödemelerle ilgili, bilgi alışverişinde bulunmalarını sağladı. Ağdaki önemli bankalar arasında Deutsche Bank, Kanada Kraliyet Bankası, Avustralya ve Yeni Zelanda (ANZ) Bankacılık Grubu yer alıyor.
FATF, Palermo Sözleşmesi’nin uygulanmaması ve uygulanabilir önleyici tedbir ve yükümlülüklerin eksikliği konusunda rapor yayımlayarak Japonya’nın kuvvetli bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu belirtmişti. Bunun üzerine, Japonya’dan birçok bankanın çözüm olarak JP Morgan ağına katılması blokzincir teknolojisinin dağıtık yapısının ve şeffaflığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Küresel dijital dönüşümün hızlandığı bu günlerde AML’nin (Kara Para Aklama Politikası) yeterliliği ve uygulanabilirliği sorgulanmaya başladı. Blokzincir teknolojisiyle uluslararası ticaret arenası verimli bir şekilde kontrol edilebiliyor ve evraklar kalıcı olarak kaydedilebiliyor. Klasik yöntemlerin aksine risk ve maliyet azaltılıyor, kontrol, sağlıklı bir yapıda işliyor. Tüm bu veriler, yoğunluklu olarak kritik konularda blokzincir teknolojisine geçilmesinin nedenleri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Japonya’nın böyle bir atılımda bulunması, baş etmeye çalıştığı risklerin boyutunu ve çözüm yolu olarak blokzinciri seçmesi, önümüzdeki sürecin verimli geçecek olmasının ayak izleri niteliğindedir.
ICRYPEX Hazine Uzmanı Helin Çelik