Justin Sun yine adından çokça bahsettirecek bir işe kalkıştı. Bilindiği gibi Sun bir süredir birçok platform satın almış bunlardan sonuncusu ve belki de en çok ses getireni Steemit olmuştu. Sun Steemit’i satın alarak yüklü miktardaki STEEM’in de sahibi olmuştu. Bazı büyük kripto para borsalarının Sun’a Steem block zincirini ele geçirmesi için yardım ettiği ortaya çıktı.
Sun, Steem’i satın almasının ardından platformu Tron blok zincirine aktarmak istemişti. Ancak böyle bir kararın hayata geçirilebilmesi için yeterli oy çoğunluğunun sağlanması gerekiyor. İşte tam da bu noktada işler karıştı çünkü Steem topluluğu Sun’ın platform üzerinde aşırı derecede söz sahibi olmasından duydukları endişeyle eyleme geçti ve bir soft fork uygulamasına gitmeye karar verdi. Topluluk konuyla ilgili endişe duymakta haklıydı çünkü oylama gücü, sahip olunan Steem tokenlerinin sayısıyla doğru orantılı. Sun’ın da söz konusu satın alımdan sonra elindeki tokenlerin sayısını düşünürsek ezici oy üstünlüğünün kimde olacağını tahmin etmek çok da zor olmaz.
Söz konusu soft fork işe yaradı ve Sun’ın elinde bulundurduğu oy üstünlüğü geçersiz hale geldi ancak Sun tüm bu gelişmelere rağmen Binance, Poloniex ve Huobi gibi büyük borsaların desteğinden yararlandı.
Sun Kaçak Dövüştü
Büyük borsalar kullanıcı hesaplarındaki tokenleri kullanarak Sun’ın ezici bir oy üstünlüğüne sahip olmasını sağladı.
Binance CEO’su: “Bunun basit bir teknik geliştirme olduğunu düşündük.”
Olay sonrası açıklamada bulunan Binance CEO’su Changpeng Zhao, söz konusu gelişmelerden haberdar olduğunu, projelerin bu tür eylemleri her zaman yaptıklarını ve çoğunlukla da desteklendiklerini belirtti ancak bunun sadece basit bir güncelleme olduğunu sandıklarını iddia ederek söz konusu yardım konusunda Sun’dan rüşvet aldıkları iddiasını kesinlikle reddetti ve kısa süre sonra oyu geri çekeceklerini ifade etti.
Şaibeler Bununla Da Bitmiyor
Justin Sun ise Steem’in bir hacker saldırısıyla karşı karşıya kaldığını ancak kendisinin söz konusu siber saldırıyı engellediğini iddia etti. Ancak işin ilginç tarafı Sun’ın “hacker”lıkla suçladığı kişiler aslında Steem topluluğunun gerçek delegeleriydi.
Her hareketiyle eleştiri yağmuruna tutulan Sun’ın bu işten nasıl sıyrılacağı merakla bekleniyor.