FED‘in agresif faiz artışlarının ekonomik aktiviteyi yavaşlatması ABD’de resesyon risklerini ön plana çıkarmıştı.
Faiz artışları, enflasyon ve resesyon üçgende piyasaların yönünü bulmaya çalışan yatırımcıların da işi bir hayli zorlaştı.
Resesyon Nedir?
Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir.
Bu teknik tanımdan yola çıkarak ABD’deki son iki büyüme rakamına baktığımızda ABD’de resesyonun şartlarının oluştuğunu görüyoruz.
Beyaz Saray ve ABD Hazine Bakanı Janet Yellen bu tanımının sığ bir tanım olduğunu ve ABD’nin resesyon içerisinde olduğunun diğer verilerle desteklenmediğini ifade etse de ekonomistler ekonomik aktiviteye ilişkin risklerin arttığının altını çiziyor.
Avrupa Resesyonu Fiyatlamadı
Bu konuda son yorum Goldman Sachs analistlerinden geldi. BloombergHT’nin haberine göre; Avrupa’da hali hazırda resesyonun fiyatlanmadığını belirten Goldman stratejistleri hisse senedi piyasalarının konuya fazlasıyla iyimser yaklaştığını belirtti.
Aralarında Avrupa uzmanı Sharon Bell’in de yer aldığı analistler Stoxx 600 için yaptıkları 3 aylık fiyat tahminlerinde mevcut seviyeden %10’luk bir geri çekilme beklediklerini ifade ettiler. Bu tahminin arka planında resesyonun henüz fiyatlanmaması, büyümedeki zayıflık, İtalya’daki siyasi riskler ve Rus gazı tedarikinde yaşanan sıkıntılar gösterildi.
Stoxx 600 Avrupa hisse senetlerinin %90’ını kapsayan bir hisse senedi endeksidir.