Termik santral haberleri bir süredir Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Bilindiği gibi termik santraller buhar gücü ile enerji üreten yani ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren yapılardır ve enerji geri dönüşüm santralleri olarak da bilinmektedirler.
Ucuz kömürle üretildiği için ekonomik olan ve ucuz elektrik enerjisi üretmeye imkan sağlayan bu yapılar getirilerinin yanında insan ve çevre sağlığı açısından sayısız zararlara sahipler.
Bu yazımızda çevreye verdikleri zararlar bakımında termik santralleri Bitcoin madenciliği ile karşılaştıralım istedik.
Bitcoin, Çevreye Sanıldığı Kadar Çok Zarar Veriyor mu?
Bilindiği gibi Bitcoin madenciliği, Avusturya’da bir yılda yaklaşık 73,12 TW/saat elektrik tüketiyor. Elektrik kullanımının bu kadar yüksek oluşu nedeniyle Bitcoin madenciliği zaman zaman çevreye verdiği zararlarla gündeme geliyor.
Aslında sanılanın aksine Bitcoin madenciliği çevreye zarar vermekten çok önemli bir çevre sorununu çözüyor. Bazı analiz sonuçları BTC madenciliğinin ana güç kaynağının hidroelektrik enerji olması sayesinde
çevre dostu bir tablo çizdiğini ortaya koyuyor. Bu tesisler aslında hidroelektrik santralleri için iyi bir eşleşme sağlanması anlamına geliyor.
Bitcoin Madenciliği Günün 24 Saati Aktif ve Her An Aşırı Gücü Emmeye Hazır
Bitcoin madenciliğinin başka hiçbir endüstride olmayan bir özelliği var: kimse tarafından satın alınmak istenmeyen gigawattları günün hangi saati olursa olsun kullanılabilir hale getirmek. Şöyle ki Bitcoin madenciliği
yenilenebilir enerji kaynaklarını atıl olmaktan kurtarıp yeniden düzenliyor.
Ayrıca madencilik faaliyetlerinde aşırı ısınmanın önlenmesi için doğal soğutma yöntemi işlerliği bakımında özellikle soğuk iklime sahip ya da yüksek rakımlı ülkeler seçiliyor.
Çin gibi ülkelerde ise madencilik faaliyetleri yağışlı mevsimleri takip ederek gerçekleştiriliyor.
Karbon Ayak İzi Açısından Bakıldığında Ulaşılan Sonuç:
Yapılan bir araştırmaya göre 1 VISA işlemi, 1 BTC işlemine göre 741.703 kat daha fazla karbon ayak izi anlamına geliyor. Bitcoin ağı otomatik olarak çalışıyor ve herhangi bir iş gücü gerektirmiyor oysa 1 VISA işlemi için gereken iş gücü miktarı, ofislerin harcadığı enerji, şirket çalışanlarının iş yerlerine ulaşımda sebep oldukları karbon izi de hesaba katıldığında söz konusu karşılaştırmada abartıya kaçılmadığı aşikar.
Bitcoin Madenciliği Zararlı Etkileri Bakımından Termik Santrallerle Karşılaştırılamaz
Bununla birlikte termik santrallerin üretimleri sırasında açığa çıkan küllerin, sebep olunan asit yağmurlarının ve salınan gazların tümör ve kanser türü hastalıkların oranını ciddi şekilde artırdığını ve dahası açığa çıkan zehirli gazlar sebebiyle ozon tabakasına verilen zararı hesaba kattığımızda termik santrallerin Bitcoin madenciliğine oranla katbekat fazla zararlı etkilere sahip olduğu ortaya çıkmaktadır.