Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS) primleri 900’ü aşarak 2008’den sonraki en yüksek seviyesine yükseldi.
Herhangi bir ülke hazinesine ya da şirketine borç verirken o borcun geri ödenmemesi ihtimaline karşın aldığınız sigorta poliçesine CDS deniliyor.
Ülkelerin dış borçlarına karşı CDS’leri genelde büyük uluslararası yatırım bankaları sağlıyor ve o ülkelerin borçlarını çevirememesi halinde ödemeyi bu banka üstlenmiş oluyor.
Bu bankalar da söz konusu ülkelerin geri ödeme yeteneğini, makroekonomik koşullarını inceleyerek bir risk oranı belirliyor.
O nedenle CDS değerlerinin artması yatırımcılar gözünde temerrüde düşme olasılığının güçlü olduğuna inandırıyor.
Yani, CDS’lerin yükselmesi ekonomimiz açısından kırılganlığı teyit ediyor.
CDS primlerinin artma sebeplerini şu nedenlere bağlayabiliriz:
1-Para Politikası Hataları
Uzunca bir süredir para politikalarına ilişkin yanlış politikalar uygulanıyor.
Sert faiz artışları, sert faiz düşüşleri, görevden sık almalar, faiz konusunda ısrarcı ve katı söylemlerin devam etmesi, piyasa ayarlarıyla sık oynamak… gibi bir çok neden sıralayabiliriz.
2-Fed’in faiz artışları
Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) agresif faiz artışları, bizim gibi dövize ihtiyacı olan, rezervleri azalmış ülkeleri olumsuz yönde etkiliyor.
Doların uluslararası piyasalarda değer kazanıyor olması, TL’nin değer kayıplarını hızlandırıyor.
3-EUR/USD paritesinin gerilemesi
EUR/USD paritesi 1 seviyesine gerilediğinden doların yurt içi piyasalarda dolar/TL kurunu daha da yükseltti.
İthalat dolar, ihracat eur üzerinden olunca aradaki fark açık olarak Türkiye’ye zarar yazıyor.
TL’nin diğer önemli bir zayıflığı da bundan kaynaklanıyor.
4- Resesyon fiyatlaması ve belirsizlik
Kovid-19 salgınında yaşanan yeni artışlar, Rusya-Ukrayna operasyonunun devam etmesi, merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmesi, küresel enflasyonun patlaması gibi nedenler, bizim gibi gelişen ülkeleri daha fazla etkilemeye devam ediyor.
Enerji ve arz tarafında problemlerin yaşanması, enflasyon ile mücadeleyi zorlaştırıyor.
Türkiye, enflasyona öncelik verdiği için diğer problemleri ihmal ettiği görülmekte.
Özellikle cari açığın artması, döviz gelirinin azalması, makroekonomik kırılganlıklara popülizm ile cevap vermek ikna için yeterli olmuyor.
Türkiye’nin CDS göstergesini ciddiye alması ve bir an önce düşürmesi önem arz etmektedir.
Karşılığı olmayan politikalar ile vakit harcanması işi daha tehlikeli bir yere götürebilir.
Yapılması gereken en azından yeni adımlar ile risk primini düşürmek, kur ataklarını önlemek için yabancı yatırımcıya güven vermek, şuan hazır olan projeleri bir an önce duyurmak.
Seçim için hazırlanan bir çok projenin erken hayata geçirilmesi, döviz talebini azaltabilir.
Daha önce de 800’ü aşan CDS’in 800’ün altına sarktığını gördük.
Alınan tedbirlerin hızlı açıklanması önem arz etmektedir.
Yorumları Göster (3)
Analizden çok politik bir yazı olmuş, kaleme alan kişi müstakbel bir politikacı olabilir.
Bu habere verilecek en güzel cevap Türkiye yi doğru okuyamadiginizdir eğer ekonomik istikrar devam ederse Türkiye'yi çok ileri götürecektir.
Ekonomik istikrar?,(🤯🤤🥳🥳🥳 Bu arkadaşın kısa zamanda ki dönemleri.) 5 yıldır Türkiye dünyada en çok para değeri kaybeden 1. Ülke oldu.Şuan da Arjantin de altımızda kaldı.Tek rakip ve Venezuela 🤣🤣 istikrar dediği bu olsa gerek 🤣