Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDKK), TL kredisi kullanacak şirketler için ticari kredi kullanımı konusunda yeni bir açıklama yaptı.
Döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirildi.
15 milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketler ise bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10’nun aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacak.
Yani, dövizim kenarda dursun TL kredisi kullanarak işimi çözerim düşüncesi iptal oldu.
BDKK, TL ihtiyacın varsa dövizi sat diyor.
Hem kurdan kazan, hem TL’nin değer kaybetmesine sevin devri kapanmıştır.
Kamu kurum ve kuruluşları, TL’nin değer kayıplarının önüne geçmek için çeşitli ensturmanları zaman zaman açıklamaya devam ediyor.
Açıklama sonrası döviz kurlarında kısa vadeli bir gerileme oldu.
Ancak bunun adı DÜŞÜŞ değildir.
Döviz düştü cümlesini bugün kullanamayız.
Tekrar 12-14 lira aralığında dengelenir o zaman söyleyebiliriz.
Bu gerileme sadece çeşitli kararların olumlu dönüşüdür.
Normal bir gerileme olduğunu söyleyebilirim.
Negatif ayrışan TL’nin kısa vadede soluklanması da normaldir.
Risk pirimi 840’a çıkmışken, Fed 28 yıl aradan sonra 75 baz puan faiz artırmışken, pariteler bu kadar değer kaybetmişken, bir olumlu açıklamanın gelmesinin tepki düşüşüdür.
Bu süreç en çok Borsa İstanbul’a (BİST) yarar.
Zaten dolar karşısında oldukça değer kaybetmiş bir borsamız var, TL’nin durumu da ortada.
Yabancı yatırımcı bu fırsatı hiç kaçırır mı?
Asla kaçırmaz!
Yabancı yatırımcının borsada kalma süresinin en az 6 ay olduğunu düşünürsek, borsa bana göre agresif yükselir.
3 bin puan seviyesini test ederse şaşırmam!
Temmuz-Ağustos ayları için TL düşüncesi olan yatırımcı, kur korumalı sistemi ve borsayı değerlendirebilir.
Önümüzdeki 2 ay döviz kurları ve emtia gibi enstrümanların yükselmeyeceği anlamını taşımaz.
Getirisini göz önünde bulundurarak bu düşüncemi yazdığımı belirtmek isterim.
Temmuz-Ağustos BORSA ayıdır.